Şenocak'tan meyve veren ağaç önerisi!

RÖPORTAJ: AHMET SAĞIR/ŞANLI HABER AJANSI-(ŞHA)

Gazetemiz Muhabirlerinden Ahmet Sağır’ın belirli periyotlarla düzenlediği röportajlarının bu haftaki konuğu Zeytin Ağacı Platformu Başkanı İhsan Şenocak oldu. Birçok konuda yetkili isimlerle röportaj yapan Sağır, bu kez Zeytin Ağacı Platformu Başkanı İhsan Şenocak ile Şanlıurfa’da zeytin ağaçlarının dikiminin artırılması yönünde ne tür çalışmalar yaptıklarına dair bilgi aldı.

Sizi tanıyabilir miyiz? İhsan Şenocak kimdir?

 Urfalıyım. Babamın ve Annemin yedi sülalesi Urfalı. Burada doğdum, büyüdüm. Bürokrat olarak ve akademik anlamda uzun yıllar Memleketime hizmet ettim. Tabi yaş ilerleyince bu konuda söyleyecek şey de çok oluyor. Bunların detaylarına girip vaktinizi almayı uygun bulmuyorum.

Konumuz zeytin olduğu için, onunla ilgimi anlatmaya çalışayım:

Urfa'mızın tarıma elverişli çok verimli toprakları olmasına rağmen, resmî kurumlara ve Hazine'ye ait boş duran verimsiz arazileri de çok fazla Zaman zaman "ağaç bayramı" filan gibi bahanelerle, bu arazilere fidan dikim etkinlikleri yapılmakta. Fakat genellikle çam gibi (pratikte insanlara oksijenden başka getirisi olmayan) fidanlar dikilmekte. Böyle olunca vatandaş…

 Zeytin Platformu olarak faaliyetleriniz nelerdir?

 Harran Üniversitesi Rektörlüğü, Ziraat Fakültesi Dekanlığı, GAP Kalkınma İdaresi Başkanlığı, GAP TEAM, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü, Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğü, Ceylanpınar Kaymakamlığı gibi zeytin yetiştirme kapasitesi olan kurumları teşvik etmek amacıyla ziyaret ettik.

Enerji Bakanı, Tarım Bakanı ve bazı milletvekillerimizle görüşüp desteklerini almaya çalıştık.

Zeytin, orman ağacı olma vasfından çıkarılmıştı. Milletvekilimiz Zeynep Gülender Açanal Hanımın destekleriyle, yeni yasanın çıkmasına vesile olduk. Zeytinin tekrar orman ağacı sayılmasını sağladık.

Kıraç yerler dururken fıstık, zeytin, bağ ve bahçeler, tarım arazileri imar rantına dönüşmüş! Bu konuda görüşleriniz nelerdir?

 Fıstık, zeytin, bağ ve bahçelerin imara açılması; teknik olarak da, ekonomik olarak da, yasal olarak da mahsurludur. İmara açılmaya müsait geniş arazilerimiz varken, böyle yerlerin imara açılması geleceğimiz açısından bir hayli sakıncalıdır. Yetkililerin Memleketi düşünerek bu hususlarda duyarlı davranmalarını bekliyorum.

Hazine arazilerinin kiralanacağı duyurulmuştu, buraların zeytin, incir, fıstık ormanı yapılıp, bunlara dayalı sanayi tesisleri kurulup istihdam olanağı sağlanamaz mı?

Tabi ki. Buralar meyve veren ağaçlarla donatılırsa, milyonlarca insanın gıda ihtiyacı karşılanacağı gibi, aynı zamanda doğal olarak kendiliğinden tarıma dayalı sanayi gelişecek, dolayısıyla ekonomik kalkınmayla birlikte, ciddi istihdam sağlanacaktır.

 Dağ Eteği gibi imara açılmış yerler dururken, asırlık fıstık bahçelerine sahip bölgeler betonlaşmaya devam ediyor! Neden bunlara dur denilemiyor?

 İmar değişikliklerinde belediye meclisleri yetkilidir. Meclis üyeleri yöre insanları oldukları için, onlara ulaşıp istekleri dile getirmek kolaydır. Hatır, gönül, akrabalık bağı veya ekonomik baskılarla alınacak kararları etkilemek isteyenler olabilmektedir.

CHP İstanbul milletvekilimiz Sn. Mahmut TANAL’IN iddiasına göre Şehir hastanesi karşısında Rekreasyon alanları parselleniyormuş! Zeytin Platformu olarak neler söylemek istersiniz?

Rekreasyon alanlarının rekreasyon alanı olma nedenleri ortadan kalkmadıkça ve aynı bölgede o miktardaki alanın rekreasyon alanı olarak belirlenmesi sağlanmadıkça, iptal edilmesinin yanlış olacağı ve o çevrede yaşayan insanlara haksızlık yapılacağı kanaatindeyim.

Şanlıurfalı hemşehrilerimize mesajlarınızı alabilir miyiz?

Değerli hemşehrilerime şunu söylemek istiyorum: Düşünün, makinaları hazır vaziyette olan bir fabrikamız ve çalışmayı bekleyen işçilerimiz var. Biz bu fabrikayı çalıştırmıyoruz. Olacak şey mi?

İşte bu boş duran arazilerimizin her biri, bize ürün vermeye hazır fabrikalar gibi bekliyor. Onları üretime geçirmek için elimizden gelen gayreti sarf etmemiz lâzım. Biz istemezsek başkası gelip bizim için yapmaz!