15 Temmuz hain darbe kalkışması
1970’lerden beri İslam’ı kullanarak, milletimize “hizmet” kılıfı altında beslenen FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla birlikte vahşi bir terör örgütü olduğu açıkça ortaya çıktı.
Bukalemun gibi kolaylıkla renk değiştirebilen FETÖ, amacına ulaşmak için kural tanımayan, ahlakî, vicdanî, hukukî, dinî ve insanî kavramları hiçe sayan, bunları çıkarlarına uygun şekilde acımasızca kullanabilen bir örgüttür.
Eğitim, sivil toplum, insanî yardım, ekonomi, siyaset gibi her konuya el atmış ve nihayet 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe kalkışmalarıyla gerçek yüzünü -terör örgütü olduğunu- göstermiştir.
Işık evleri, öğrenci yurtları, yaz kampları, dershaneler ve okullar vasıtasıyla öğrencileri çelmiş, özellikle Türk Cumhuriyetleri ve Afrika’da yayılmışlardır.
Dinî konularda çıkarlarına uygun hükümler çıkararak, liderlerine mutlak itaatli mankurtlaşmış elemanlar yetiştirmişler, hedeflerine ulaşmak için önlerine çıkan engelleri ortadan kaldırmada acımasızca her türlü yöntemi kullanmayı esas almışlardır.
Sapık ve sapkın bir düşünceyle tamamen İslam dışı olarak,
Fetullah Gülen’in kainat imamı ve beklenen İsa-Mesih olduğu, Peygamberle hatta zaman zaman Allah ile görüştüğüne inandırılmış, çıkarları doğrultusunda mutlak itaatkar militanlar yetiştirmişler ve devletin içine sızdırmışlardır.
Bunlar liderlerinin rızasını kazanarak kurtuluşa ulaşacaklarına inandıklarından yalan, iftira, kumpas, fuhuş, zina, içki gibi kendilerince gizliliği sağlayabilecek her yolu mübah görmektedirler.
FETÖ’nün, Papa 6. Paul tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog adı altında Vatikan ve küresel güçlerin koruması ve güdümünde olduğu artık tartışılmaz bir gerçektir.
FETÖ, insanlarımız arasında güveni büyük oranda sarsmış, islama çok büyük zararlar vermiş, kanca attığı zeki gençlerimizi zehirleyerek geleceğimizi de çalmış, devlete ait silah dahil bütün imkanları kullanan, devlet düşmanları ve hainlerle de rahatlıkla işbirliği ve koordinasyona geçebilen çok tehlikeli bir terör örgütüdür.
15 Temmuz darbe girişiminde, milletimiz sadece bu alçak örgüte değil, tasmasını elinde tutan sahiplerine karşı inancıyla, yüreğiyle, bileğiyle, canı pahasına karşı koymuş, ihaneti ve yaptıkları kapkaranlık insanlık dışı planı yırtıp tarihin çöplüğüne atmıştır.
15 Temmuz, hainlerin tanklı uçaklı kaos ve ihanetlerine karşı, milletin canı
pahasına vatanı ve demokrasiyi savunmada kararlı olduğu bir destandır.
15 Temmuz, milletin ve devletin varlığına kasteden teroristlerin inanca, fedakarlığa, dirayete, adanmışlığa çarparak paramparça olduğu gündür.
Bu vesileyle, Bedir’den Çanakkale’ye, Sakarya’dan Dumlupınar’a, terörle mücadeleden, 15 Temmuz’a ve günümüze kadar tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla, minnetle anıyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın