Ahmet Sağır

Ahmet Sağır

Mail: sanliurfa_tema@hotmail.com

Ciğerlerimiz yanıyor, birşeyler yapılsın!

Her yıl yaz mevsiminde olduğu gibi bu yaz da orman katilleri iş başında…Ülke ormanlarının, zengin bitki örtüsüne sahip Ege, Akdeniz, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde hemen hemen her gün yaşanan orman yangınları kat be kat bu yıl daha fazlası ile devam etmektedir. Bu vicdansızlığı yapanların Allah c.c. müstehaklarını versin. Şayet önlem alınmazsa, birkaç yıl sonra ülkede orman diye bir şey kalmayacaktır. Aziz hemşehrilerim, ülkemin farklı bölgelerinde bu tür üzücü yangın haberleriyle ormanlar küle dönüştürülürken orman fakiri Urfada da gerek orman yangınları gerekse de Belediyelerimiz tarafından yılın 365 günü betonlaşma ile bitki örtülerimiz, verimli tarım topraklarımız yok edilmektedir. Kentte bu yaz mevsiminde sırasıyla Osman bey kampusu, Akabe mevki, ve gölpınar gibi ağaçlık alanlarda çıkan yangınlar da da yüzlerce yetişkin ağaç’ımız küle dönmüştür. Orman fakiri Urfa da bir fidan öyle kolay kolay yetişmemektedir. Bu nedenle sebep olanları Allah c.c.na havele ediyorum. Yukarı da bahsettiğim gibi Belediyelerle ne alaka derseniz? Şöyle izah edeyim; Yirmi yıl önce 100 bin kişinin yaşayabileceği alan olarak imara açılmış ancak bugüne kadar ne alt yapı,nede yol hizmeti götürülmeyen Dağ eteği şehirleşmeyi beklerken göz göre göre kentin asırlık fıstık bahçeleri… bağları…verimli tarım toprakları rant uğruna betonlaşmaktadır. Belediye Başkanlarımız “modern kent” oluşturuyoruz bahanesiyle kendilerini avutsa da biz, diğer başka gelişmiş şehirlerle kıyasladığımızda aslında Urfa da çarpık kentleşmeyi bariz olarak görmekteyiz. Bu nedenle sevgili hemşehrilerim,kimse kusura bakmasın! Sizi, bilmem ama bana, göre ha cennet ülkemin bir yerinde orman yakılmış…küle dönmüş… ha bağı, bahçesi, tarım toprağı,imara açılıp betonlaştırılmış… apartmanlar, siteler beton bloklar kurulmuş… hiçbir farkı yoktur. Yüce kitabımız Kur’an da rahman süresinde mealen “Bitkiler ve ağaçlar rahman olan Allah’a secde halindedir.” Umuyorum ve diliyorum ki cenabı Allah c.c.’a secde eden ve yerde gökte ne varsa Allah c.c.’ü tesbih eden ancak dili olupta konuşamayan bitkilerin, ağaçların, ormanların ve içinde yaşayan varlıkların ahını bırakmaz. Aziz hemşehrilerim, aslında onların bir nevi dilleri de vardır fakat bizler anlayamıyoruz.Nitekim bununla ilgili bir örnek vermek gerekirse Resulullah SAV döneminde “Ağlayan Hurma Kütüğü” meselesini az çok hepimiz duymuşuzdur.Ancak yinede Rasullullah (SAV)’in sünnetlerini, hatıralarını hatırlatmada bereket ve fayda vardır;  “Peygamber Efendimiz (asm) Mescid-i Şerifte hutbe verirken dayandığı hurma ağacından olan kuru bir direk vardı. Daha sonrasında minber yapılınca Efendimiz (asm) hutbe verdiği zaman onun üzerine çıkıp hutbeye başladı. Tam bu esnada artık üzerinde hutbe okunmayan kuru direk deve gibi inleyerek ağladı. Ağlama sesini bütün cemaat işitti.Sehl ibni Sa’d, bu mucizeyi naklederken der ki: “Direğin ağlaması üzerine, cemaatin içinde de ağlamalar çoğaldı ve bunun üzerine Efendimiz (asm) minberden inerek direğin yanına geldi, elini üstüne koydu, onunla konuştu teselli verdi. “İstersen seni eski yerine nakledeyim. Orada kök salar, büyüyüp gelişirsin, yaprakların tazelenir ve defalarca meyve verirsin. Eğer cenneti istersen seni cennette dikeyim; orada meyvelerinden Allah’ın sevgili kulları yer.” Ardından direk cevap verdi, verdiği cevabı yanındaki sahabeler duydular. Direk dedi ki: “Cennette beni dik ki, benim meyvelerimden, Cenâb-ı Hakk’ın sevgili kulları yesin. Hem bir mekân ki, orada bekà bulup, çürümek yoktur Direğin ağlama sesi bunun üzerine kesildi.

 Efendimizin (asm) “Ben onu kucaklayıp teselli vermeseydim, bu ayrılıktan dolayı kıyamete kadar böyle ağlaması devam edecekti.” dediği rivayet edilmektedir.

Değerli hemşehrilerim, aslında Resullullah (SAV)’in bitkilerle, ağaçlarla ilgili mucizesi çoktur bunu sizlere zamanı gelince paylaşmaya inşaAllah devam edeceğiz. Ancak Devlet büyüklerimden ricam bugünden tezi yok! ülkede orman yangınlarını çıkaranlar gerek SİHA’larla, gereksede istihbarat çalışmaları ile bulunup ecdadın dediği gibi  “Ormanlarımdan bir yaş dal kesenin, Başını keserim… dusturu ile harekat edip biran evvel cezalandırılmalarını umut ediyorum. Kalın sağlıcakla…

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar